Ayberk Manay: Kondomsuz Olmaz Diyor!

Ayberk Manay ile yapılan röportajda, genç yetenekle ilgili merak edilen birçok konu hakkında detaylı bilgiler yer aldı. Ayberk’in müzik kariyeri, “Condom” şarkısının arkasındaki mesajlar ve hayatına dair diğer ilginç detaylar röportajda yerini aldı. Murat Fırat’ın sıcak ve samimi üslubu, Ayberk Manay’ın içtenlikle verdiği cevaplarla birleşerek keyifli bir röportaj ortaya çıkardı. Bu röportaj, genç yetenek hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için de kaçırılmayacak bir fırsat!

 İşte o röportaj…

Sevenlerin adına soruyorum: Işıklar sönüp evine gittiğinde nasıl bir Ayberk Manay var? 

Işıklar sönüp kendimle kaldığımda; “sakin, pozitif ve anın tadını çıkarmaya çalışan birisi var” diye bilirim. Evim benim konfor alanım ve yeri geldiğinde tek kalmayı çok seviyorum. Kendimi sıfırlanmış hissediyorum. Sanırım bu tek çocuk olmam ile bağlantılı, yalnız kalmayı seviyorum. O an güzel bir yemek, kahve, film veya müzik beni dünyanın en mutlu insanı yapıyor.

Ayberk nasıl bir ailede büyüdün? Ebeveyinlerinin seni yetiştirme tarzları ile dış dünyadaki insanları tanıdıktan sonra nasıl bir farklılık olduğunu düşünüyorsun?

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde çekirdek bir ailenin tek çocuğu, hatta ilk torunu olarak dünyaya geldim. Ailem tarafından sevgiyle büyütüldüm. Her zaman tüm canlılara karşı iyi olmam gerektiği öğretilerek büyüdüm ve çocukluğumda köpeklerimiz vardı. İyi ki de öyle olmuş. Şimdi de bir kedi babasıyım, hayvanları çok seviyorum ve insanlardan kesinlikle daha iyi olduklarından eminim. 

Onlara zarar verenlere çok öfkeleniyorum. Keşke bu konuda bir yasamız olsa, bunu çok isterim. Üniversite için evden ayrıldığımda kıyas yapabildiğim bir aşama oldu. Çünkü, Bandırma’da ailem ve yakınlarım iyi insanlar olduğu için kötülük ile karşılaşmadım diye bilirim. Maalesef yaş aldıkça hayat içinde her zaman iyiler olmadığını deneyimliyoruz. Benim de bu konuda çok fazla deneyimim ve hayal kırıklığım oldu. Bu konularda yaptığım şey; hakkımı aramak ve sonrasında evrenin enerjisine bırakarak kötü enerjili olan kişileri kendi hayatımdan uzaklaştırıp, yoluma yeni öğretilerle devam ediyorum.

Biyografini okuduğum zaman şunu fark ettim; Birbiriyle alakası olmayan sektörlerde bulunup başaralı bir kariyere imza atmışsın… Peki, bu kariyer serüvenin nasıl başladı!

Günümüz Türkiye’sinde sadece hayalindeki mesleği yaparak hayatını devam ettiren kişiler en şanslı kişiler. Maalesef eğitim sistemi ve meslek seçim aşaması kimsenin objektif olarak yapamadığı bir durum halinde ve yetenekleri doğrultusunda olmadan, ister istemez “daha rahat bir hayat mı yaşarım yoksa parasız kalır mıyım” sorusu arasında kalarak meslek seçtiği için birçok insan farklı alanlarda hem hayalini hem para kazanacağı işleri yapmakta! Bende onlardan biriyim… (Gülüyor)

Üniversite okudum, çünkü gelecek kaygım vardı. Modellik yapmaya başladım, hayalimdi. Sağlık alanında yöneticiyim, kariyer hayatımı ilerletmek istediğim için ve çok severek bu işi yapmaktayım. Evet, şarkıcılık da hayallerimden bir diğeri ve bunun için fazlasıyla çalışarak büyük şovlar yapan biri olacağım.

Jeoliji mühendisliği, işletme fakültesi, modellik, oyunculuk, medikal directörlük ve şimdi şarkıcılık… Önümüzdeki süreçte neler yapmayı planlıyorsun ve 10 yıl sonra kendini nerede görüyorsun? 

Kendimi 10 yıl sonra hayal ettiğimde önce güzel yaşlanmayı çok istiyorum. Görsellik benim için ön planda. Kariyer olarak, birçok büyük şova imza atmış, yaptığı işlerde hakkını veren ve vizyonlu olan kliplerim ve çalışmalarımla sonraki kuşağa örnek olmayı çok isterim. Yöneticilik tarafımda ki işimde güzel başarılar ile birlikte sahneyi paralel götürmeyi hedefliyorum. 

“Spotify” başta olmak üzere müzik platformlarında dinlendiğimi ve izlendiğimi kontrol ettiğimde Norveç, İsveç, Birleşik Krallık, Hollanda da inanılmaz bir çoğunluk beni dinleyip izliyor, burdan onlara da selamlar. 10 yıl içinde oralarda da sahne yapan biri olmak çok güzel olur.

-Müzikal kariyerine ilk adım… Cover bir şarkı ve Kondom! Neden kondom?

“Condom” şarkısı aslında bir şarkıdan daha fazlasını anlatan bir eser. Sözlerinde gerçekten dünyamıza kötü davrandığımızı ve buna kimsenin dur demeden tam gaz devam etmesi, beni hep kötü etkilemiştir. Ve bu şarkı ile dikkat çekerek bazı konularda farkındalık kazandırmak istedim

 “Ozonu da deldik, dibine geldik. Kıyameti yakın biz son verdik!” sözleri biraz düşündüğümüzde günlük hayatımızda dahi maalesef ozon tabakası için negatifler oluşturuyor ve buna dikkat çekerek belki biraz daha özenli davranmamıza ve dünyamızı gelecek nesiller için yaşanabilir bırakmaya teşvik etmek, benim için bu işin mottosudur.”

“Bulutlardan üstümüze zehir yağıyor. Suların her zerresinde virüs kaynıyor.” Sözleri benim için “Yalçın Polat” tarafından yeni eklenen sözler. Bu sözlerin bana hissettirdiği umarım, dünya barış içinde yaşamaya devam eder. Fakat ülkeler arası savaşlar meydana geldiğinde bu tarz zehirli yağmurlar ve sularda ki virüslerle savaş açılabileceğini düşünüyorum. Umarım bu sözler sadece şarkımda ki gibi kalır. Ama işin özünde doğamıza kötü davranmaya devam edersek bu söylediklerimi yaşamamız çok uzun sürmez. O yüzden “doğayı sevelim ve koruyalım” derim.

“Condom. Eline, beline, cebine Condom!” Sözlerimizde Türk aile yapısında, maalesef cinsel hayatın eğitimi söz konusu bile olmadan, ayıp olarak sınıflandırıldığı için birçok gencimiz çok bilinçsiz şekilde büyüyor. Hatta ne acı ki ülkemizin bazı yerlerinde Condom’un ne demek olduğunu bile bilmeyen insanlar var. İşte bu yüzden dikkat çekici bir klip ile derdimi insanlığa ve ülkemize anlatmak istedim. Korunmak her şeyin temelinde çok önemli. Hastalıklardan kendi bedenimizi ve karşı tarafın bedenini korumak için lütfen ama lütfen “Condom” kullanalım. Bu ayıp değildir. 

İnsan, doğası gereği cinsellik de temel ihtiyaçtır. O yüzden herkese condom! Rtük ve TRT kurumuna da bu işin sosyal bir sorumluluk projesi olduğunu ve eğlendirerek eğitmek amacıyla insanlara bir farkındalık kazandırmak istediğimi, bir kez daha aktarmak isterim. 

“Condom” şarkının çalışması nasıl geçti? Hangi isimler teşekkürü hak etti?

“Condom” şarkısında emeği geçen çok isim var. Başta  ustalığıyla Söz-Beste yazarı Yalçın Polat, aranjesiyle ve öğreticiliyle Ozan Beydağı, tüm ekibiyle her zaman destek olan müzik şirketim  OSSİ Müzik ve Hakan Eren’e, güzel fikirleriyle yönetmenim Ferit Çetinkaya ve ekibine, Odadans’a, Pole eğitmenim Simay Tezgine, tüm dansçı arkadaşlarıma, bu süreçte benimle birlikte olan tüm dostlarıma, klipteki kalabalık bir ekip olan teknik ekibimize ve bu şarkıyı daha önce bize kazandırdığı için Tuğba Ekinci’ye teşekkür ederim.

“Condom” şarkısının klip hikayesini nedir?

“Condom” klibi aslında insanın doğumu ve ölümüyle bağlantılıdır. Klibin başında suyun içinde cenin pozisyonunda başlıyoruz ve burada anne karnındaki süreci simgeliyoruz. Sudan çıkma sahnesinde de insanın dünyaya gelişini simgeledik. Ve karakterimiz takım elbise ile gece klubüne girdiğini görüyoruz. Karakterimiz bara geçip içkisini yudumlarken etrafında bazı yansımalar görür. Kafasını çevirdiğinde sahne ve dans şovu yapan bir karakter, bir diğer tarafa döndüğümüzde pole sanatçısı daha marjinal bir karakter, bir diğer tarafta beyaz kostümlü iyiliği ve kötülüklere karşı duran bir karakter ve diğer tarafta condomu simgeleyen beyaz kılıflı dansçılarla olan siyah ceketli olan karakter olarak bir çok konuda mesaj vermek istedik. 

Kişinin aslında içinde hem iyi, hem kötünün ve birden fazla karakterinin olduğunu betimlemek istedik. Klibin son sahnesinde kızlı erkekli kalabalık bir grubun arasından çıkarken görüyoruz karakterimizi, her cinsel tercihe saygı duyulması gerektiğini ve bunun bir özgürlük alanı olduğunu göstermek istedik. En sonunda zaten karakterimiz gözünü kapatıyor ve tekrar cenin pozisyonunda ölümü simgeleyerek her şeyin bir hayal ürünü olduğunu göstermek istiyor.

Sosyal bir mesaj vermek istediğini ve Hiv konusunda farkındalık yaratmayı amaçladığını düşünüyorum. Peki, senin Hiv konusunda düşüncen nedir?

HIV tüm dünyada devam etmekte olan bir pandemi! HIV’den korunmak mümkün bunun için de bir farkındalık oluşturulması ve toplumun HIV’in bulaş ve bulaşmama yollarını iyi öğrenmesin gerekiyor. Doğru bilgiyle hem kendimizi HIV’den koruyabilir hem de eksik yada yanlış bilgi nedeniyle HIV ile yaşayan kişilere karşı ayrımcılık ve damgalamanın önüne geçebiliriz. 

HIV zaten sosyal ortamda bulaşan bir virüs değil. 3 temel bulaş yolu var; Kan nakli, tedavi almayan HIV pozitif anneden bebeğe geçiş ve tedavi almayan, HIV statüsünü bilmeyen bir HIV pozitif kişiden korunmasız ilişki yoluyla partnere bulaşabiliyor. Bunlar dışında bir bulaş yolu yok, dolayısıyla HIV’den korunmak aslında çok kolay. En önemli şey kişilerin test olup durumlarını bilmeleri. HIV artık günümüzde çok kolay baskılanabilen bir virüs ve kronik bir durum,  birçok kişi HIV pozitif bir kişinin günde 1 kez ilaç içip herkes kadar sağlıklı ve normal hayat sürebileceğini bilmiyor, tedaviyle beraber korunmasız cinsel ilişki yoluyla HIV pozitif partnerine bulaş olmadığını bu şekilde çiftlerin doğal yollarla HIV negatif bebek sahibi olduklarını da bilmiyor. Bu sebeple ulaşabildiğim kadar çok kişiye HIV’i anlatmak, insanları teste yönlendirmek, korunma yolunu anlatma ve HIV pozitif kişilere karsı ön yargı ve ayrımcılığın önüne geçmeye çalışmak istiyorum.

Çalışmış olduğunuz Diş kliniğine hiv pozitif bir birey gelirse tavrınız ne olur? Ve kliniğinizde çalışan doktorlar tedavi etmeyi reddederse nasıl bir çözüm yolu bulmayı düşünüyorsunuz?

Öncelikle şunu söylemeliyim. HIV+ bireyler ve hepimiz eşitiz insanız. Sadece bu konuda sağlık kuruluşunda yönetici olarak diş tedavisini yaptırmak isteyen bir kişiye özel bir sağlık durumu var ise tedavisini yapan hekim daha özenli davranarak ve çalışılan odayı daha steril ederek havalandırarak bizim yapabileceğimiz bir tedavi çeşidiyse elimizden geleni yaparak daha tedbirli bir tedavi ortamı sağlayarak tedavilerimiz yapmaktayız.

Müzik adına neler yapmak istiyorsun? Şu an yapmak istediklerinizin neresindesiniz?

Müzik adına, sahne performanslarıma önem vererek büyük şovlar yapmak istiyorum. Ülkemizde anlamadığım bir durum var! Kimse şhow ve dans olarak sahneyi doldurmuyor. Sahneye 4 dansçı ile bile bir şov yapıldığında etkisi inanılmaz büyüyor ve bunu yapabilecek güçte olan çok sanatçımız varken kimse bu işin üzerine düşmüyor. Sahne konusunda Hadise ve Hande Yener ekip olarak bu işi yapıyor ve sahneyi görsel bir şölene dönüştürüyor. Hadise, Hande Yener dışında İrem Derici ve Kerimcan Durmazı başarılı buluyorum. 

Ülkemizde çok yetenekli dansçı arkadaşlarımız ve dans okullarımız var. Bence her şarkıcı sahnesinde yer vermeli, bu onları yüceltecektir. Özetle cinsiyete takılmayın ama Türkiye’nin Lady Gaga’sı olmak istiyorum. İkonik karakterler, şovlar ve kliplerle beni çok etkiliyor. Yaz aylarında yeni bir şarkı ve klip ile yeniden herkesin karşısına yeniden çıkmaya hazırlanıyorum.

Taze bir Youtuber olarak “YouTube dünyasına hoş geldin” diyorum… İlk videolarının ben de bıraktığı izlenim “Tanıtım, bilgi verme ve kendini keşfetme” gibi geldi! Peki, sen YouTube’de neyi hedefliyorsun?

Youtube için aslında ilk etapta klibin backstage’ni düşünerek kanalı açmayı hedeflemiştim ama çekerken çok keyif aldığımı fark ettiğim için normal hayatımda yaptığım aktiviteleri çekmeye başladım. Lifestyle olarak gezdiğim yerleri, bazen aktivetelerimle YouTube devam etmek istiyorum. Aslında hayatıma ekstra bir kamera eklemiş oldum ve bu çok eğlenceli. 

Imhhh hadi birazda kişisel konulara girelim… Hayatında kimsenin bilmesinin mümkün olmadığı bir şeyi açıklar mısın?

Her şeyimi yakın dostlarıma anlatırım. Kimsenin bilmemesi mümkün olan bir sırrım yok.

Ayberk Manay yaşamında neye hizmet ediyor?

Bu soru bence herkesin yaşamında gün geçtikçe daha çok keşfettiği bir durum. Ben iyiliğe, hayata, hayaline inanan insanlara, kalbinde çiçekler olan insanlara hizmet ettiğimi düşünüyorum. Zorluklar olabilir, yanlışlar olabilir ama önemli olan bardağın dolu tarafını görmektir. Hayat güzel ve iyilikle her şeyi çözebiliriz.

Gündeme bakınca, en çok kafanızı yoran konular neler?

Gündem çok karışık ülkemizde. Yaşadığımız dönemde maalesef birçok şeyi yaşamımızda gördük. Savaşlar, hastalıklar, bombalar, depremler… En son 10 ili etkileyen depremlerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet ve yakınlarına sabırlar diliyorum. Çok zor bir durum. 99 depreminde çocuk olarak yaşayan biri olarak bu konuda travmam var ve şu an İstanbul depremi için çok korkuyorum. 

Benzer büyüklükte bir depremde İstanbul’u düşünmek istemiyorum..Umarım yetkililer yeni dönemde önlem alınması için ivedi şekilde çalışma yaparlar. Özellikle Naci Görür’ün bir teklifi vardı; Marmara Denizinin altına bir istasyon kurulması ve günler öncesinden depremle ilgili olarak kesin bilgi verebileceklerini iletmişti. Cumhurbaşkanımızın bu durumla ilgilenmesini talep etmekteyim. Seçim öncesi-sonrası hangi değişiklikler olur bilmem ama kim Cumhurbaşkanımız olarak görev yapacaksa bu çağrıya kulak vermelerini rica ediyorum.

Hayal kurmak bizleri hedeflerimize daha çok yaklaştırıyor. Senin en önemli hayalin nedir?

İzlediğimiz “Condom” klibi benim hayallerimden biriydi. Bundan sonrasında sahnede olmak ve büyük şovlar yaparak, büyük başarılara imza atmak istiyorum.

Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın? 

Aslında, dışarıdan sert gözükebilirim ama iletişim kolay kurulabilecek biriyim.

Fit ve genç kalmanın sırrı?

Spor, beslenme ve düzenli uyku.

Bize bir gününü anlatır mısın?

9’da uyanırım genelde ve bir kahve ile oğlum Oscar (kedisi) ile sabah sevgi seansımız olur. Sonrasında günlük işlerimi halletmek için evden çıkarım. Arabada ve sporda sürekli müzik dinlerim. Haftanın minimum 3 günü fitness ile geçiyor. Programlar, dönemsel hedefe göre gün akışım değiştirmekte. Her günüm aynı desem yalan olur. (Gülüyor)

Bu son sorum: Bir sanatçı olarak nasıl hatırlanmak istersin?

Zamansız işler yaptığımı, her döneme ve yaşa hitap edebildiğimi ve günümüz Türkiye’sinin kurallarına göre iddialı bir iş yaptığımı ve sonrasında vizyonlu bir sanatçı olarak anılmam beni mutlu eder.

90’lar tadında sorular…

Yaş: Boy: Kilo: 30.189.82

Burcu: Boğa

Ayakkabı numarası: 43

Göz rengi: Kahverengi.

Saç rengi: Kumral.

Mükemmel mutluluk: Hayalimi gerçekleştirmek. 

En büyük korkunuz nedir: Dünyanın yok olması.

En beğenmediğiniz özelliğiniz hangisi: Enerjim düştüğünde yüzümün düşmesi

Başka insanlarda en beğenmediğiniz özellik hangisi:Yüksek sesle toplumun içinde konuşan kişilerden hoşlanmam ve negatif insanlardan uzaklaşıyorum

En büyük müsrifliğiniz nedir: Çay-kahve bardaklarının içerken soğuması ve yarım kalması

Şu anki halet-i ruhiyeniz nedir: Deprem ve korkular

Kendini en ait hissettiğiniz yer neresi:Annemin yanı

Hangi durumlarda yalan söylersiniz: Küçük bir çocuğun kalbi kırılacak bir durumsa, anı kurtarmak için yalan söyleyebilirim

Dış görünüşünüzle ilgili en sevdiğiniz şey nedir: Uzun boylu olmam ve modellikten gelen bir alışkanlık olarak güzel yürümemi seviyorum.

Şu an hayatta olan ve en hoşlanmadığınız kişi kim: Bunu yakında herkes öğrenecek şu an konuşamam

Bir erkekte en sevdiğiniz özellik hangisi: Saygı ve sevgi

Bir kadında en sevdiğiniz özellik hangisi: Saygı ve sevgi

En çok kullandığınız kelime ya da cümle nedir: Spesifik bir şey yok

Şimdiye dek en mutlu olduğunuz zaman ve yer neresi: Her yeni güne uyandığımda, benim en mutlu günüm o oluyor. Çünkü her şey için yenilenen bir zaman sayacına sahip oluyoruz.

Hangi yeteneğe sahip olmak isterdiniz: Uçmak ve görünmez olmak isterdim.

Kendinizle ilgili bir şeyi değiştirme şansınız olsaydı, bu ne olurdu: Çok netim! Bazen, bu beni yorabiliyor ama yine de değiştirmek istemezdim . Sadece kontrolü biraz daha çevremdekilere bırakabilmeyi isterdim.

En büyük kabiliyetinizin ne olduğunu düşünüyorsunuz: Hayal ettiğim herşeyi çok şükür ki hayat bana verdi ve vermeye de devam ediyor. Kafama koyduğum şeyi sanırım gerçekleştirmek için çalışıyorum ve azimliyim diyebilirim.

Eğer ölüp tekrar dünyaya gelecek olsaydınız, kim ya da ne olmak isterdiniz: Yine kendim olarak dünyaya gelmek isterdim .Türkiyenin dünya ülkelerinde ilişki konusunda daha vizesiz bir ülke olmasını ve ekonomisinin dünyaya yön vermesini çok isterdim. Ve en değerli paranın dünya üzerinde TL olmasını çok isterdim.

En çok nerede yaşamak isterdiniz: 20 li yaşlara gelmeden hep İstanbuldu bu sorunun cevabı ama artık biraz daha doğa ve denizle iç içe olabileceğim belki ege tarafı belki de İspanya veya Maimi olabilir . Bilmiyorum ama neresi olursa olsun ülkemden asla tam olarak kopamayacağımı biliyorum.

Sahip olduğunuz en kıymetli şey nedir: Ailem ve yakın dostlarım ve artık beni sevenler diyebiliriz

Sefaletin en alt sınırı sizce nedir: Çocukların sokaklara bırakılması ve çalıştırılmasına dayanamıyorum . Ve çocuk tacizcilerine nasıl olabiliyor aklım almıyor, sapkınlık resmen.  Bu durum insanlığın sefaletinin son noktası , utanç verici

Favori işiniz nedir: Göz önünde olan ve kamera önü olan sahne işleri benim favorim .Şarkıcılık , modellik

En belirgin karakteristik özelliğiniz nedir: Bilmem bunu sizler cevap verin. (Gülüyor)

Arkadaşlarınızda en değer verdiğiniz şey nedir: Dürüstlük ve karakterlerinin her şartta aynı olması, benim için en temeli.

Favori yazarlarınız kimler: William Shakespeare.

Favori kurgu kahramanınız kimdir: Batman.

Kendinizle en çok özdeşleştirdiğiniz tarihi figür hangisi: Antik Yunan Kenti güçlü ve ihtişamlı bir yapıdır ve dövmesi mevcut.

Gerçek hayattaki kahramanlarınız kimdir: Herkes gibi ailem.

Favori isimleriniz nelerdir: Favori ismim yok. (Gülüyor) Önemli olan kişilerin enerjileri ve bakış açıları.

En sevmediğiniz şey nedir: Objektif olunmaması ve yalan söylenmesi.

En büyük pişmanlığınız nedir: Genelde herkesi kendim gibi sanmam ve ilk etapta yakın düşündüğüm için çok şeyimi paylaşmam, sonrasında insanların davranışlarını görünce buna pişman olduklarım oldu. Daha dikkatliyim şu an.

Nasıl ölmeyi istersiniz: Ölümsüz olmayı isterdim.

Mottonuz nedir: Hayata bir iz bırakmak ve benden sonra gelecekler için ufak da olsa bazı konularda öncülük etmek, benim her zaman mottom.

Söyleşi: Murat Fırat 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir